top of page

İnsan sevdiği işte mi başarılı olur yoksa yapabildiği işi mi sever?

Güncelleme tarihi: 13 Kas 2024


Bir alana ilginizin olması maalesef ki o alana kabiliyetiniz olduğu anlamına gelmeyebiliyor. Piyano çalmak, roman yazmak, tiyatro oyuncusu olmak, lider olmak, girişimci olmak… Bu örnekler elbette ki çoğaltılabilir. 25 senelik kurumsal çalışma hayatımın 22 yılını yöneticilik, liderlik yaparak tamamladım ve bu süreçte yüzlerce işe yeni başlayan genç insan ve birçok satış yöneticisi ile çalıştım.

İşin tanımı satış olduğu için hedeflerin olduğu, performansın sürekli olarak ölçüldüğü ve başarı- başarısızlık kıstasının olduğu bir işte en önemli konu o işin gerektirdiği yetenek ve becerilere sahip misiniz sorusudur. Yaptığı işten keyif alan, çalıştığı şirketi ve iş arkadaşlarını çok seven ve başarılı olmak için diğer herkesten daha çok çalışan birçok insanla beraber çalıştım. Ne yazık ki, meslek hayatımda bu kişilerin hepsinin başarılı olamadığını birçok kez gördüm.  “Peki işini çok seven, çok çalışkan ve hatta kendini işe uygun gören bu çalışanlar neden başarılı olamadılar?” sorusu beni hep bu konu özelinde düşündürmüştür. Bu çalışanları başarılı olanlardan ayıran temel özellik o işi gerçekten yapabilecek becerilerinin olmamasıydı. Buna karşılık, satış alanında kariyer yapıp yapmak istemediğinden tam olarak emin olamayan, boşta kalmamak adına öz geçmişinde bir deneyim olarak yer alsın diyerek işe başlayan disiplinli, geri bildirim almaya açık, sorumluluk sahibi çalışanların ise çok başarılı oldukları gerçeği önümde duruyordu. Bu çalışanların işi yapabildiklerini gördükleri anda öz güvenlerindeki artışa ve kariyerler planlarını satış gibi bir alanda kurgulayıp onlarca yıl başarıyla çalıştıklarına defalarca şahit oldum.

Peki bir işte başarılı olabilmek için tek başına yetenek yeterli mi? Disiplinin ve Akış’ın buradaki rolü ne olabilir? Burada hemen bu iki kavram üzerinde durmak isterim.
Akış, kişinin tamamen odaklanmış, yüksek konsantrasyon ve keyifli bir şekilde yaptığı işte kaybolduğu deneyimlerdir. Bu durum, kişinin yetenekleri ve zorluklar arasında mükemmel bir denge bulduğu zaman meydana gelir.

Fransızcada discipline "1. eğitim, terbiye, 2. öğrenim" anlamına gelmektedir. Aslı Latince olan bu sözcük, disciplina "öğrencilik hali veya adabı" sözcüğünden alıntıdır. Latince disciplina  sözcüğü de discipulus yani "öğrenci" sözcüğünden türemiştir.

Bizim kültürümüzde disiplin ile katılığı, zorlamayı birbirine karıştırıyoruz. Disiplin insanın kendine duyduğu saygının bir sonucu olarak bir işi severek, isteyerek yapabilmek için öğrenmeyi başrole koymaktır. Eğer öğrenme, hayatımızın başrolünde olup merak duygumuzla tetikleniyorsa akış dediğimiz 'olma halini' deneyimliyoruz demektir. Bilinçli bir adanmışlıkla uygulandığında, bu çoğu zaman bize başarıyı ve mutluluğu getirmekte.
 
Haydi, siz de kendinize şu soruları sorarak başlayabillirsiniz!
“ Yetenek ve becerilerime daha uygun olan konu ve alanlari nasıl keşfedebilir ve bu alanlara nasil odaklanabilirim?”
“Adanmışlık ve öğrenme merakı ile istediğim her şeyi yapabilme özgürlüğümü de yanıma alarak hiçbir kısıtlama olmadan, bugüne kadar yapmadığım ama yapmak istediğim neleri başarabilirim?”

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
İş Hayatında Psikolojik Güvenlik

Kavramı ortaya atan Harvard Üniversitesi profesörü Amy Edmondson, "Psikolojik güvenlik, iş yaşamında kişiler arası risk aldığımızda bunun...

 
 
 

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
  • 480px-Instagram_icon
  • linkedin_3536505

© 2024 OKAY Coaching

bottom of page